AAM hastalığının tedavisinde öncelikle doğru tanının konması önemlidir. Çünkü sorun basitçe fazla sıvı tüketiminden kaynaklanıyor olabilir. Bu gibi durumlarda sıvı tüketimini ortalama seviyeye indirmek, idrara çıkma sayısını da normalleştirir.
Hastalık varlığından bahsetmek ve sendromu diğer durumlardan ayırmak için öncelikle hasta öyküsü dinlenir. Daha sonra fizik muayene ile laboratuvar incelemeleri yapılır. Aşırı aktif mesane, genellikle sadece hasta hikayesinden anlaşılabilen bir durumdur.
Hastalara 3 günlük mesane günlüğü tutmaları tavsiye edilir. Günlük aldığı sıvı ve hangi saatte tuvalete gittiği not edilir. Alınan sıvı miktarı ve çeşidi, çıkan idrar miktarı özellikle not edilir.
Ürodinami adı verilen özel bir test özellikle tedaviye dirençli hastalarda uygulanır ve mesane kaslarındaki istemsiz kasılmalar net bir şekilde tespit edilir.
Hastalığın birden fazla tedavi yöntemi bulunur, fakat hastadan öncelikle yaşam tarzında değişiklikler yapması ile pelvik egzersiz alışkanlığı geliştirmesi istenir. Bunlara ek olarak ilaç tedavi de uygulanabilir. Bütün bu tedavi yöntemlerinin sonuçsuz kaldığı hastalarda mesane botoks uygulamaları ve sinir iletimini azaltan cerrahi müdahaleler tercih edilebilir. Bazı durumlarda mesanenin büyütülmesi de etkili bir tedavi yöntemi olarak kullanılabilir.
Pek çok hasta kas egzersizleri, yaşam standardında yapılan iyileştirmeler ve ilaç kullanımı ile tedavi edilir. Aşırı kilolu hastalarda öncelik sağlıklı kilo aralığına ulaşmaktır.
Bu nedenle tedavi uygulamaları bu süreci destekler. Hastalığın hayati tehlike arz etmemesi, sağlıklı yaşam koşullarının sağlanmasıyla tedavi edilmesini mümkün kılar. Sosyal hayatı yakından etkileyen ve psikolojik sorunlara neden olan bu sendromun en kısa sürede tedavi edilmesi için belirtilerin görülmesi halinde uzman doktora başvurulması gerekir. Bu sayede hastalık tedavi edilebilir.