Hidrosel, halk arasında su fıtığı olarak bilinen ve yeni doğanlar ile küçük çocuklarda yaygın olarak karşılaşılan bir sağlık sorunudur. Erkeklerde görülen hidrosel, testislerin çevresinde veya kasıklarda şişlik oluşumu ile kendini gösteren rahatsızlık verici bir durumdur. Bu yazımızda hidrosel nedir, neden olur ve nasıl tedavi edilir sorularına yanıt aradık.
İçindekiler
Hidrosel Nedir?
Hidrosel, Yunanca su anlamına gelen hydro ve genişleme anlamına gelen cele kelimelerinden türetilen; su fıtığı olarak tanımlanan bir erkek hastalığıdır. Testislerde veya kasıklarda şişlik oluşumu ile ortaya çıkan hidrosel, genel olarak küçük çocuk ve bebeklerde görülen bir problemdir.
Ağrıyla birlikte meydana gelmez, ancak görüntü açısından rahatsızlık vericidir. Yenidoğanlardaki hidrosel gelişimi, yaklaşık 2 yıl içinde kaybolabilir ve bir daha sorun yaratmaz, bazı durumlarda yetişkinlerde de gözlenebilir.
Hidrosel probleminde, testislerin etrafındaki ince zarların içi sıvı toplar ve testis torbası yani sktorumda şişlik oluşur. Normal şartlarda, testis ve zar arasında yaklaşık 0.5 ila 1 mililitrelik bir sıvı bulunur ve bu sıvı organa gerekli olan kayganlığı-hareketliliği sağlar. Hidrosel durumunda ise sıvı miktarı 200 mililitreye kadar çıkabilir, bu da doku hacminde aşırı artışa neden olur. Yenidoğanlarda yaygın olarak görülen hidroselin 1 yaşına kadar devam etmesi normaldir. Ancak çocuklardaki hidrosel gelişimi yaralanma veya çeşitli sorunlar (yumurta iltihapları) nedeniyle olabilir.
Hidroselin Belirtileri Nelerdir?
Hidrosel, genellikle tek bir veya her iki testiste normalden fazla şişlik ile belirti gösteren bir sorundur. Bazı durumlarda skrotumda da rahatsızlık hissedilebilir. Genellikle ağrı ile iltihap seviyesi doğru orantılıdır, yan iltihaplanma arttıkça doku hacminde de artış gözlenir. Kimi hastalarda bölgedeki şişlik gündüz daha azken, gece daha fazla olabilir. Bu durum kişiden kişiye değişir. Ancak hastalıktaki ayırt edici belirti, testislerdeki şişliklerdir.
Hidrosel Neden Olur?
Yenidoğanlar ve çocuklarda gözlenen hidrosel, genellikle genetik faktörler nedeniyle oluşur. Anne karnındaki bir bebekte, testislerin çevresinde doğal bir kese oluşur. Bu kesenin kendi kendini kapatarak, bebek vücudundaki fazla sıvıyı emer.
Fakat hidrosel olan bebeklerde bu durum aynı şekilde devam etmez ve organda normalden fazla büyüme gözlenir. Testislerin etrafındaki kesenin kapanmaması, karın içindeki sıvının keseden içeri akmasına neden olur. Bu da testislerde ve testis çevresinde aşırı sıvı artışına bağlı şişlik ile gelişir.
Bazı durumlarda kesecik etrafındaki açıklık fazlaysa, sıvının yanı sıra organlarda da bu tarafa doğru taşma gözlenebilir ve bu durum fıtık ile sonuçlanır. Yenidoğan bebeklerde hidrosel görülme sıklığı yaklaşık %6 seviyesindedir.
Hidrosel Çeşitleri
Doğumsal faktörlerden kaynaklanan hidrosel kendi içinde 2 çeşide ayrılır:
İlişki Hidroseli: Bu hidrosel komünikan olarak adlandırılır ve testislere bağlanan karın zarının tamamen açık olmasından kaynaklanır. Eşlik eden kasık fıtığı (inguinal herni) da vardır.
İlişki Olmayan Hidrosel: Bu tip hidroselde ise karın tarafındaki zar anormal şekilde kapanır ve karın içi sıvı testis torbasına hapsolur.
Hidrosel çoğunlukla doğumda ortaya çıkar ve zaman içinde tedavi gerektirmeden kaybolur. Ancak bebekken hidrosel geçiren erkeklerde, ilerde tekrar oluşma ihtimali vardır. Hidroseldeki temel risk faktörleri şunlardır:
Skrotal hasarlar (yaralanma, darbe, kaza)
Cinsel enfeksiyonlar
Sıvı ve spermde tıkanıklık
Hidrosel Tedavi Yöntemleri
Yenidoğan bebeklerde hidrosel gelişimi oldukça sık karşılaşılan bir durumdur.
Ancak 1 veya en fazla 2 yıl içinde kendiliğinden geçmeyen hidrosel durumunda, ek tedavi yöntemleri aranmalıdır. Bunun için öncelikle çocuk doktoru ve üroloğa başvurulması, koordineli bir tanı ve tedavi yönteminin geliştirilmesi gerekir. Yetişkinlerde gözlenen hidrosel durumunda ise vakit kaybetmeden uzman üroloğa başvurmak gerekir.
Hidrosel dokusu, genellikle 6 ay içinde tedavi gerektirmeden kendiliğinden kaybolur. Ancak kaybolmayan hidrosel yapılarında cerrahi müdahale gerekir. Zaman için fıtık gibi daha ciddi sorunlara neden olan hidroselli yapının vücuttan alınması için hidrosel ameliyatı uygulanmalıdır.
Bu durum anestezi altında uygulanır, dolayısıyla hastanın anestezi almaya engel bir sağlık sorununun olmaması lazımdır. Kısa sürede tamamlanan hidrosel ameliyatı, çoğunlukla hastanede yatış gerektirmez ve hasta ameliyattan kısa bir süre sonra taburcu edilir. Bu nedenle günlük hayata dönme süresi oldukça kısadır. Ancak bölgenin düzenli olarak temizlenmesi, pansuman ile kontrol edilmesi ve ilaç kullanımı iyileşme hızını artırır.
Ameliyat olması mümkün olmayan hastalarda, iğne aspirasyonu adı verilen başka bir yöntem uygulanabilir. Bu yöntemde organ içinde biriken fazla sıvının bir iğne yardımıyla boşaltılması sağlanır.
Bunun için kese içine iğne yerleştirilir ve sıvı vücut dışına akıtılır. Aynı zamanda keselere tekrar sıvı birikmesini engellemek için özel bir sıvı enjekte edilir. Bu yöntemin en yaygın yan etkileri arasında, bölgesel ağrı ve iltihaplanmalar yer alır.
Özetle, hidrosel hem tedavi hem de tedavi sonrası iyileşme bakımından oldukça sorunsuz bir hastalıktır. Bu nedenle hidrosel belirtilerinin ortaya çıkması ile birlikte uzman doktora başvurulması ve etkili tedavi yöntemlerinden birine başlanılması gerekir.