Yenidoğan bebeklerde hidrosel gelişimi oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. Ancak 1 veya en fazla 2 yıl içinde kendiliğinden geçmeyen hidrosel durumunda, ek tedavi yöntemleri aranmalıdır. Bunun için öncelikle çocuk doktoru ve üroloğa başvurulması, koordineli bir tanı ve tedavi yönteminin geliştirilmesi gerekir. Yetişkinlerde gözlenen hidrosel durumunda ise vakit kaybetmeden uzman üroloğa başvurmak gerekir.
Hidrosel dokusu, genellikle 6 ay içinde tedavi gerektirmeden kendiliğinden kaybolur. Ancak kaybolmayan hidrosel yapılarında cerrahi müdahale gerekir. Zaman için fıtık gibi daha ciddi sorunlara neden olan hidroselli yapının vücuttan alınması için hidrosel ameliyatı uygulanmalıdır.
Bu durum anestezi altında uygulanır, dolayısıyla hastanın anestezi almaya engel bir sağlık sorununun olmaması lazımdır. Kısa sürede tamamlanan hidrosel ameliyatı, çoğunlukla hastanede yatış gerektirmez ve hasta ameliyattan kısa bir süre sonra taburcu edilir. Bu nedenle günlük hayata dönme süresi oldukça kısadır. Ancak bölgenin düzenli olarak temizlenmesi, pansuman ile kontrol edilmesi ve ilaç kullanımı iyileşme hızını artırır.
Ameliyat olması mümkün olmayan hastalarda, iğne aspirasyonu adı verilen başka bir yöntem uygulanabilir. Bu yöntemde organ içinde biriken fazla sıvının bir iğne yardımıyla boşaltılması sağlanır.
Bunun için kese içine iğne yerleştirilir ve sıvı vücut dışına akıtılır. Aynı zamanda keselere tekrar sıvı birikmesini engellemek için özel bir sıvı enjekte edilir. Bu yöntemin en yaygın yan etkileri arasında, bölgesel ağrı ve iltihaplanmalar yer alır.
Özetle, hidrosel hem tedavi hem de tedavi sonrası iyileşme bakımından oldukça sorunsuz bir hastalıktır. Bu nedenle hidrosel belirtilerinin ortaya çıkması ile birlikte uzman doktora başvurulması ve etkili tedavi yöntemlerinden birine başlanılması gerekir.