Obezite İle Ürolojik Hastalıkların İlişkisi Var Mıdır? – Doç. Dr. Kadir Tepeler

Obezite ve
Ürolojik Hastalıkların İlişkisi

Obezite gün geçtikçe artan bir sağlık sorunudur. Eskiden kalp ve şeker hastalıklarına zemin hazırladığı bilinse de günümüzde daha pek çok hastalığa yol açtığı gösterilmiştir. Obezite vücut kitle endeksi (BMI veya VKE) denen bir formül kullanılarak elde edilen sonuca göre sınıflandırılmaktadır.

Bu formül: Kişinin kilo cinsinden ağırlığı / (Kişinin metre cinsinden boyu)2

İçindekiler

Bu formül ile elde edilen sonuca göre 18.5 ve 25 arası ideal kilo sayılırken, 18.5 ve altı zayıf; 25-30 arası fazla kilolu, 30’un üstü obez, 40’ın üzeri ise aşırı obez olarak değerlendiriliyor. Amerika’da yetişkinlerin üçte biri fazla kilolu, üçte biri de obezdir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2016 verilerine göre 15 yaş ve üstü bireylerin yüzde 34,3’ü fazla kilolu, yüzde 42,1’sinin normal kilolu, yüzde 4,2’sinin ise düşük kiloludur. Toplumdaki obezite oranı %19.6 olarak hesaplanmıştır. Cinsiyet ayrımında bakıldığında; kadınların yüzde 23,9’inin obez, yüzde 30,1’inin ise fazla kilolu olduğu görüldü. Erkeklerde ise bu oranların sırasıyla, yüzde 15,2 ve yüzde 38,6 olduğu gözlendi.

Obezite-Prostat Kanseri

Obezitenin prostat kanserine bağlı ölüm oranını, hastalığın nüks etme riskini ve daha kötü bir patoloji ile karşılaşma oranını artırdığı gösterilmiştir. Obezitenin direkt prostat kanserine sebep olup olmadığı konusu henüz net değil. Ancak obezlerde prostat kanserinin daha sık görüldüğünü gösteren çalışmalar da mevcuttur.

İdrar Kaçırma

Bayanlarda obezite ve artmış kilo pelvik organlara (rahim, mesane, vajen ve idrar tutmayı sağlayan kapak sistemi) baskı yaparak idrar kaçırmaya sebep olur. Kilo veren hastalarda da bu baskı azaldığı için idrar kaçırma şikayeti azalmakta ve hatta ortadan kalkmaktadır.

Böbrek taşı

Kilo alımı ve hareketsiz bir yaşam tarzı böbrek taşı oluşumu için önemli etkenlerdir.

İletişime Geç

Özellikle visseral yağlanma yani karın içi yağ artışı durumunda böbrek taşı riski artmaktadır.

Hipogonadizm

Obezite ve metabolik sendrom testislerde erkeklik hormonu olan testosteron üretimini bozar ve sonuçta kandaki testosteron seviyesi düşer (hipogonadizm). Düşük testosteron seviyesi de yağlanmaya özellikle karın çevresinde ve iç organlar çevresinde yağlanma artışına sebep olur. Sonuçta metabolik problemlere, tip-2 diyabet gelişimine, kalp-damar hastalıklarına zemin hazırlar.

Erektil Disfonksiyon (İktidarsızlık)

Obezite, halk arasında iktidarsızlık olarak da bilinen erektil disfonksiyon için önemli bir risk faktörüdür. Bu etkisi testosteron seviyesindeki düşme ve penis damarlarında yaptığı bozulma (endotelial disfonksiyon) ile açıklanmaktadır.

Vücut kitle endeksi 29kg/m2 ve üzerinde olanlarda normal kilolu erkeklere göre iktidarsızlık gelişme riski %30 daha fazladır. Sağlıklı ve dengeli beslenme, düzenli spor yapma ile vücut kitle endeksinin normal sınırlarda tutulması ile ciddi iyileşme sağlanmaktadır.

İyi Huylu Prostat Büyümesi

Obez hastalarda normal kilolu hastalara göre prostat büyümesi ile ilişkili işeme şikayetleri daha sıktır.

Böbrek Kanseri

Obezite böbrek kanseri için tanımlanmış bir risk faktörüdür. Böbrek kanseri gelişiminde diğer risk faktörleri genetik, cinsiyet, yaş, sigara kullanımı ve hipertansiyondur. Obezitenin yol açtığı hormonal ve matabolik değeşikliklerin neticesinde böbrek kanseri oluşumunu başlattığı gösterilmiştir.

İdrar Yolu Enfeksiyonları

Obez hastalarda yapılan çalışmalarda normal kilolu insanlara göre her iki cinste de idrar yolu enfeksiyonlarına daha yatkın oldukları gösterilmiştir.

İnfertilie (Kısırlık)

Sebebi tam olarak anlaşılamasa da hormonal değişikliklerden dolayı obez erkeklerde sperm değerlerinde bozulma ve sonucunda infertilite görülebilir.

Cerrahi Komplikasyonlar

Obez hastalarda yapılan küçük cerrahilerde bile komplikasyon riski yüksektir. Teknik olarak da obez hastalarda cerrahi daha komplikedir ve zordur. Obez hastalarda ameliyat sonrası komplikasyon olarak özellikle solunumsal ve kardiyovasküler (atelektazi, aritmi, pulmoner embli) problemlerle karşılaşırız. Yine metabolik dengesizlikler ve yara yâre enfeksiyonları daha sık gözlenir. Bu komplikasyonlar ciddi boyutlara ulaşıp hastanın hayatını tehdit edecek duruma gelebilir. Zaten obez hastalarda operasyon sonrası mortalite yani ölüm oranı normal hastalara göre yüksektir.

İlginizi Çekebilir

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TOP